Kök ve kökboğazı çürüklüğü hastalığı koşulların uygun olması halinde buğdayda yüzde 50’yi aşan ürün kayıplarına yol açabiliyor. Olası kayıpların önüne geçebilmenin yolu ise soruna henüz yolun başındayken müdahale etmekten geçiyor.
Buğdayda görülen ana hastalıklarından tohum ve toprak kökenli kök kökboğazı çürüklüğü (Fusarium spp.) hastalığı, uygun şartlarda yüzde 50 ve üzerindeki ürün kayıplarına yol açıyor. Birden fazla etmenin yol açtığı bu hastalık, bitkinin tüm gelişim dönemlerinde görülebilmesiyle buğday üretimini ciddi düzeyde tehdit ediyor.
Yağışlar hastalığın şiddetini arttırıyor
Kök ve kökboğazı çürüklüğü hastalığının etkileri yıllara göre değişik şiddetlerde görülüyor. Hastalığa yol açan etmenlerin dağılımı bölgelere göre değişmekle birlikte bazı etmenlere tüm üretim bölgelerinde rastlanabiliyor. Özellikle kurak geçen ilkbahar periyodunu takiben gerçekleşen şiddetli yağışlar hastalığın gelişimine zemin hazırlıyor. Oksijenin yetersiz olduğu ağır ve zayıf toprak koşulları da hastalığın şiddetini arttırıyor.
Boş başak oluşumuna yol açıyor
Hastalık buğdayın çeşitli gelişme dönemlerinde etkili olmakla birlikte fide yanıklığı, kök ve kökboğazı yanıklığı ve sap çürüklüğüne yol açıyor. Hastalığın tipik belirtisi olan oval lekeler; erken dönemde genç yaprak kınlarında, sonrasında ise bitki saplarında görülüyor. Hastalık şiddetinin artması halinde bitkiler kök bölgesindeki çürüyen kısımlardan kıvrılarak çeşitli yönlere doğru gelişigüzel yatabiliyor. Hasat döneminde ise bitkilerde renk açılması, boş veya cılız, buruşuk taneli başaklar göze çarpıyor.
Kültürel tedbirlere uymak gerek
Kök ve kökboğazı hastalığına neden olan etmenler, topraktaki yeşil bitkiler ve bitki artıkları üzerinde uzun süre canlılığını sürdürebiliyor. Bu nedenle ekimden önce topraktaki bitki artıklarının yok edilmesi için toprak işlemesi ya da herbisit uygulaması yapılması gerekiyor. İyi bir toprak işlemesinin yanı sıra ekimin toprak tavındayken yapılması ve ekim derinliğinin doğru ayarlanması da hastalığa karşı alınabilecek önlemlerden. Hastalığın yoğun olduğu alanlarda ise hastalığa neden olan etmenlerin konukçusu olmayan bitkilerin yetiştirilmesi gerekiyor. Dayanıklı çeşit kullanımı ve hastalığa duyarlı olan erkenci çeşitlerin ekiminden kaçınmak da alınabilecek kültürel tedbirler arasında sıralanıyor. Diğer yandan dengeli bir bitki besleme programı izlenmesi ve iz element eksikliklerinin giderilmesi de bitkilerde dayanıklılığın teşvik edilmesi açısından oldukça önemli.
Mücadele tohumdan başlıyor
Kültürel tedbirlerin yanı sıra buğdayda kök ve kökboğazı çürüklüğüne karşı en etkili mücadele yöntemlerinin başında tohum ilaçlaması geliyor. Bu sayede tohumlar ekimden önce ilaçlanarak hastalık riskinin azaltılması ve henüz tohum toprağa düşmeden müdahale edilmesi sağlanıyor. Buğdayda kök ve kökboğazı çürüklüğüne karşı Bayer tarafından hazırlanarak üreticilere sunulan tohum ilacı Lamardor® New henüz tohum aşamasında olası risklerin önüne geçilmesine yardım ediyor.
Yararlanılan kaynaklar:
- Buğday Entegre Mücadele Teknik Talimatı, TAGEM (2017)