Yapılan ıslah çalışmalarıyla her geçen gün çeşitliliği artan kiraz, Türkiye’nin bazı bölgelerinde temel geçim kaynağı halini almıştır. Kiraz yetiştiriciliğinin ekonomik açıdan verimli olması için bakımın düzenli periyotlarla yapılması ve ağaçların hastalık ve zararlılardan korunması önemlidir.
Kiraz Özellikleri Nelerdir?
Gülgiller (Rosaceae) familyasına ait olan kiraz (Prunus Avium), göbek odunlu ağaç sınıfında yer alır. Kiraz bitkisi gözenekli bir gövdeye sahiptir. Bu gözenekler ilkbaharda kalınken sonbaharda daha ince bir katman halini alır. Sert olmasına rağmen çevresel koşullara karşı az dayanıklıdır. İlkbaharda açan beyaz ve küçük kiraz çiçekleri ise kümeler halinde yetişir.
Meyveler ise kirazın türüne göre mayıs ayının sonlarına doğru olgunlaşmaya başlar ve büyüme süreci temmuz ayının sonuna kadar devam eder. Yaklaşık 2 cm boyutlarında olan meyveler kalp ya da küre şeklinde olabilir. Türe bağlı olarak sert ya da yumuşak olabilen tek çekirdekli meyvelerin rengi kırmızımsı; kabuğu ise ince, eti sulu ve aroması tatlıdır.
Kiraz çeşitleri üretim amaçlarına göre farklılık gösterir. Bazıları sanayi amaçlı, bazıları ise sofralık olarak üretilir. Bunlar arasında çok erken, erken, geç ya da çok geç olgunlaşan türler bulunur. Başlıca kiraz türleri aşağıda listelenmiştir:
- Early Burlat
- Early Lory
- Noble
- Stella
- Lambert
- Vista
- Kordia
- Prime Giant
- Starks Gold
- Ziraat 0900
- Sweet Heart
- Regina
Bu kiraz türleri arasında bulunan Early Burlat ve Early Lory çok erken, Vista erken, Noble geç ve Lambert çok geç olgunlaşır. Beyaz kiraz olarak da bilinen Starks Gold ise daha çok sanayiye uygundur. Çok geç olgunlaşan türlerden biri olan Ziraat 0900 ise Türk kirazı olarak da tanınır. Parlak, koyu kırmızı renkte olan Türk kirazı, çok sert ve suludur. Starks Gold, Noble, Lambert gibi tozlayıcılarla üretilir.
Kiraz Yetiştirme Koşulları Nasıl Olmalıdır?
Çiçeklenme ve meyvelerin olgunlaşması için iklim koşulları ve çevre faktörleri çok önemlidir. Yapraklarını döken kiraz ağaçlarının yazın sıcaklığa, kış mevsiminde ise dinlenmeye ihtiyacı vardır. Meyvelerin tutması ve olgunlaşması için yetiştiriciliğin don olaylarının görülmediği bir bölgede yapılması gerekir. Aynı zamanda, meyvelerin çatlamaması içinse hasat zamanında yağmur yağmaması önemlidir. Bu sebeple, ılıman iklime sahip bölgelerde sonbahar, diğer bölgelerde ise ilkbahar mevsiminin erken dönemi dikim için uygundur.
İlkbaharda meydana gelen geç donlar, kiraz yetiştiriciliği sırasında yaşanan problemlerden biridir. Çiçek tomurcukları -2°C’de kısa bir süre dayanıklılık gösterebilir ancak -4°C’de neredeyse tamamen donar. Açan çiçekler de -2°C’de hasar alır. Ayrıca meyvelerin gelişiminin normal seyrinde devam edebilmesi için kış dinlenmesi yani soğuklama büyük önem taşır ve 7,2°C’nin altında gerçekleşmesi gerekir. Eğer soğuklama yeterli seviyede ve sürede gerçekleşmezse, çiçeklenmede düzensizlik görülür. Kış aylarının kısa sürdüğü bölgelerde uzun dinlenme, uzun sürdüğü bölgelerde ise kısa soğuklama ihtiyacı duyan bitkilerin yetiştirilmesi verimin düşmesine neden olur. Kiraz ağaçları ise tam soğuklama döneminde -20°C’ye kadar dayanıklılık gösterebilir.
Kirazın toprak isteği genel olarak kireç oranı ile ilgilidir. Kireç oranı düşük, drenajlı, su tutma oranı yüksek, hafif ve derin topraklarda meyve verimi yüksek olur. Toprağın pH oranının ise 5,5 ile 7,5 arasında olması gerekir. Drenajı yeterli olmayan nemli topraklarda ise mantar hastalıkları nedeniyle ağaç ölümleri görülebilir.
Kiraz Yetiştirme Teknikleri Nelerdir?
Kiraz yetiştiriciliğinde kullanılan başlıca çoğaltma yöntemi aşıdır. Durgun göz aşısı ise en fazla tercih edilen aşılama tekniklerinden biridir. Tohum anaçları ve klonal anaçlar çoğaltmada kullanılır. Bu anaçların seçiminde toprak yapısı, bölgenin don şiddeti, sulama olanakları, arazi koşulları ve amacın göz önünde bulundurulması gerekir.
Tohum anaçları;.
- Yabani Vişne (Prinus cerasus),
- Kuş Kirazı (Prunus avium),
- İdris (Prunus mahalep) şeklinde listelenebilir.
Türkiye de dahil olmak üzere en fazla tercih edilen anaçların başında kuş kirazı gelir. Uygun koşullar sağlandığında oldukça uzun ömürlü olan bu anaç, killi ve geçirgen topraklarda daha verimli olur. Daha az verimli yetiştirme alanlarında ve daha çok meyve ağacında ise İdris anacından yararlanılabilir. Kireçli ve kumlu topraklarda kiraz yetiştirileceğinde bu anaç tercih edilebilir. Tohum anaçlarının yanı sıra bir de aşağıda belirtilen klon anaçları vardır:
- Golt
- Mazzard F 12/1
- Stockton Morello
- SL–64 (St. Lucie 64)
- MaxMa 14
Döllenme, kiraz yetiştiriciliğinde üreticilerin yaşadığı sorunlardan biridir; kiraz, kendi çiçek tozlarıyla döllenemeyebilir. Bu durumda canlı polen oluşturan, kendi kendine çiçeklenen ve ana türle uyuşan tozlayıcıların tercih edilmesi önemlidir. Kendini dölleme özelliği bulunmayan kirazlarla bahçe kurulması durumunda en az 4-5 çeşit tozlayıcı da kullanılmalıdır. Bahçe dönümüne göre yetiştirme alanında arı kovanlarının bulunması da verimi artıran faktörlerden biridir.
Kiraz Gübreleme, Sulama ve Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?
Toprağın işlenmesi, gübrelenmesi, sulanması ve ağaçların budamasının yapılması, kiraz zararlılarından korunmanın ve yüksek verim almanın adeta yol haritasıdır. Sonbaharda dikilen kiraz ağaçları için toprağın 10-15 cm derinlikte işlenmesi gerekir. Derin sürüm uygulaması kiraz ağaçları için uygun değildir. Doğru işlemeyle birlikte toprağın özellikleri iyileştirilebilir.
Kiraz ağaçlarının sulanmasında ise yetiştirme bölgesindeki yıllık yağış miktarına bakılır. Yıllık 600 mm’nin üzerinde yağış alan yerlerde sulamaya gerek yoktur. 600 mm’nin altında yağış alan yerlerde ise yılda 2-3 kere sulama yapılması yeterlidir. Uygulamada ise damla sulama ya da yağmurlama sistemleri tercih edilebilir. Sulamanın sıklığı ve yöntemi kadar, ne zaman yapılacağı da önem teşkil eder. Hasattan önce yapılan sulama meyvelerin büyümesini sağlasa da tat ve sertlik anlamında olumsuz etkiye sahiptir.
Gübrelemede ise ağaçların yaşı, sulama miktarı, toprağın yapısı ve gelişim durumuna dikkat edilmesi faydalı olur. Toprak analizi yapıldıktan sonra ortalama iki yılda bir ahır gübresi ya da yeşil gübre ile uygulama yapılır. Azot içeren gübrelerin ilk uygulamasının ilkbaharda, ikinci uygulamasının çiçek dökümünün ardından, son uygulamasının ise hasattan sonra yapılması gerekir. Potasyum ve fosfor yönünden zengin gübreler ise sonbaharda uygulanabilir.
Kiraz ağaçlarının budanmaya pek fazla ihtiyaç duymaz. Dik büyüyen kiraz ağaçlarında budamanın doruk dallı ya da piramit şekilde yapılması gerekir. Fidan dikiminin ardından fidan tepeleri 70-75 cm yükseklikten kesilir. İlkbaharda ise yalnızca uçlardaki iki tomurcuk bırakılır ve alttaki 4-5 tomurcuk alınır. Bu sayede sürgünlerin liderle olan rekabetinin önüne geçilir.
Kiraz Hastalıkları Nelerdir ve Nasıl Mücadele Edilir?
Gelişimi engelleyen ve verimin düşmesine neden olan kiraz hastalıkları, kalite açısından da olumsuz etki yaratır. Bu hastalıklarla mücadelede doğru tekniklerin uygulanması önem teşkil eder.
Çiçek Monilyası (Sclerotinia laxa)
Fungal bir hastalık olan çiçek monilyası; kiraz ağacının sürgünlerine, çiçeklerine ve saplarına zarar verir. Nemli ve yağışlı havalarda daha hızlı yayılan hastalık nedeniyle, çiçeklerin taç ve çanak yaprakları ile erkek organları kahverengiye döner. Bu renk zaman içinde tüm çiçeğe yayılır. Çiçek sapında ki sürgünler enfekte olup tamamen kuruyabilir, buralarda uzun yarıklar ve çökükler meydana gelebilir.
Çiçek monilyasına karşı mücadelede hem kültürel yöntemlerden hem de kiraz ilacından yararlanmak mümkündür. Genellikle ilkbaharda görülen hastalıktan kurtulmak için enfekte olan dal ve yaprakların kesilmesi gerekir. Yere dökülen hastalıklı meyve ve yapraklar da toplanıp yok edilmelidir. Kiraz için ilaç arayan üreticilerin mahsullerini çiçek monilyasından korumasına yardımcı olan Serenade*, 100 litre suya 1500 ml şeklinde uygulanabilir. Bu ilacın kullanımı ile hasat arasında zaman bırakılmasına gerek yoktur ve kalıntı sorunu oluşturmaz.
*Önemli uyarı: Bitki koruma ürünlerini dikkatli kullanınız. Kullanmadan önce mutlaka etiketi ve ürün bilgilerini okuyunuz.
Kiraz Hasat ve Toplama Süreci Nasıl Olur?
Kiraz hasadı genellikle sabır gerektiren ve çok kolay olmayan bir süreç olarak nitelendirilir. Kiraz hasadı zamanı, kirazın türüne ve meyvelerin olgunluğuna göre değişiklik gösterir. Türe göre meyvelerin tadı, rengi ve büyüklüğü kriterlere uygun hale geldiğinde hasat başlayabilir. Hasadın geç kalması ürünün yumuşamasına ve dayanıklılığının azalmasına, erken yapılması ise meyvenin yeterince sertleşmemesine ve tadının oturmamasına neden olur. Hasat için çok sıcak olmayan sabah erken saatler uygundur. Saplarından dikkatlice koparılan meyveler sepetlere yerleştirilebilir. Toplamanın ardından kiraz sepetlerinin kuru, güneş almayan ve serin bir yerde muhafaza edilmesi gerekir.
Kaynaklar:
- Tarım ve Orman Bakanlığı
- Demirci Ziraat Odası Başkanlığı
- Ankara Büyükşehir Belediyesi