Kayısı Hastalıklarıyla Mücadele

Kayısı yetiştirme sürecinde, bitkinin uygun bakımları yapılarak ve bahçelerde yaygın bir şekilde görülen kayısı hastalıklarına yönelik mücadele gerçekleştirilerek ürün kalitesine paralel olarak ekonomik verimlilik artırılabilir. 

Kayısı Bitkisinin Özellikleri Nelerdir?

Gülgiller (Rosaceae) familyasına ait bir bitki olan kayısı, 8-10 metreye ulaşan boyutlarda yayvan taçlı ağaca sahiptir. Ağaç dallarının ucunda sürgün gözleri yer alır ve yaprakları ovaldir. Bitki botanik özellikleri bakımından çanak ve taç yapraklara sahip olup bir dişi organ ve 20 kadar erkek organ bulundurur. Kayısı kendi kendini dölleyen bir bitki olsa da bazı türleri tozlanmaya ihtiyaç duyar. Kayısı ağacının meyvesi olgunluğa eriştiğinde oval veya yuvarlak şekle ve üstü kırmızı olan sarı bir renge bürünür.

Kayısı, meyve şekli ve kullanım amaçlarına göre sınıflandırılır. Meyve şeklinden yola çıkılarak yapılan sınıflandırmada küçük meyveli, büyük meyveli ve şeftali kayısı olacak şekilde 2 çeşit bulunur. Buna karşılık kullanım amaçları dikkate alındığında sofralık, kurutmalık ve konservelik kayısılar olarak kategorize edilirler. Dünya çapında 1750’den fazla çeşitte kayısı bulunuyor olsa da en sık yetiştirilen türleri sınırlı sayıdadır. Ülkemizde en fazla yetiştirilen kurutmalık ve sofralık kayısı çeşitleri şu şekildedir:

  1. Kurutmalık kayısılar:  Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Soğancı, Çataloğlu, Çöloğlu.
  2. Sofralık kayısılar:  Ninfa, P. Tyrinte, Piriana, Hasanbey, Tokaloğlu, Çağataybey, Şalak, Şekerpare, Alyanak, Roksana.

 

Kayısı Bitkisinin Yetiştirme Koşulları Nasıl Olmalıdır?

Kayısı bitkisi kumlu-tınlı veya tınlı-kireçli, derin, geçirgen ve iyi havalanan zengin toprakları sever. Toprak pH düzeyinin 6,5 ie 7,5 arasında olması idealdir. Derinlere kök salan bir bitki olması nedeniyle toprakta taban suyunun 2-4 m derinliğe ulaşıyor olması gerekir. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde drenaj hendeklerinin açılması önerilir. Kayısıdan kaliteli meyveler elde etmek için olgunlaşma döneminde nispi nemin düşük olması gerekir. Nemli ve taban topraklarda yetişen ağaçların meyvesi iri ve sulu olduğundan sofralık olarak, kıraç topraklarda yetişenler ise kurutmalık olarak işlenerek değerlendirilir.

Kayısı diğer meyvelere kıyasla daha az soğuklama ihtiyacı duyar ancak yine de kış dinlenmesinin yetersiz kaldığı durumlarda çiçek tomurcukları dökülür. Kayısı yetiştiriciliğinde kış soğukları ve ilkbaharda yaşanan geç donlar en fazla sorun oluşturan durumlardır. Don sonucunda üründe meydana gelebilecek tahribata karşı önlem almak amacıyla donlara karşı dayanıklı olan, kış dinlenmesi uzun çeşitler dikilmelidir. Don riski olan yerlerde ise ağaçların yüksekten taçlandırılması önerilir.

 

Kayısı Bitkisini Yetiştirme Teknikleri Nelerdir?

Kayısı bitkisi diğer meyvelere benzer şekilde anaç üzerinden aşı ile çoğaltılır. Uzun vadeli bir üretim süreci olan kayısının yetiştiriciliğinde alınacak olan fidanların sertifikalı, hastalıksız ve bir yaşında olmasına dikkat edilmelidir. Kayısı yetiştirilecek olan bahçe için kış dinlenmesine uygun ortam sunan vadi ve çukur araziler en ideal alanlardır. Bahçe arazisinin yön ve yöneyi dikkate alınarak toprak durumu, sulama imkanları ve dikilecek olan kayısı çeşidine göre kare, dikdörtgen, üçgen, satranç veya sık dikim gerçekleştirilir. Sohbaharda dikilmesi tercih edilen kayısı fidanlarının dikim aşamasında aşı yerinin topraktan 15-20 cm yüksek olmasına özen gösterilmelidir.

 

Kayısı Bitkisinin Gübreleme, Sulama ve Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?

Kayısı yetiştiriciliğinde ağaçlardan kaliteli ve dayanıklı mahsuller elde edebilmek için yeterli ve uygun gübreleme ile sulamanın gerçekleştirilmesi ve ihtiyaç duyulan dönemlerde budama işlemlerinin sistematik olarak yapılması gerekir. Gübreleme ve sulamanın zamansız veya aşırı yapılması üründe hasarlanmalara yol açacağından bitkinin bakım süreçlerinde bilinçli ve özenli olunmalıdır.

Kayısı ağaçlarının yeterli düzeyde beslenerek, meyvelerden alınacak verimin artması için azotlu, fosforlu, potasyumlu gübreler ve çiftlik gübrelerinden yararlanılır. Azotlu gübrelerin 3/2’si ilkbaharda çiçeklenmeden 20 gün öncesinde; kalanı ise çekirdeğin sertleştiği dönemde hasattan 1 ay önce sulama ile verilmelidir. Fosforlu ve potasyumlu gübrelerin ise tamamı bahar döneminin ilk aylarında veya 3/1’i hasat sonrasında verilecek şekilde uygulanır.

Kayısı ağaçları kuraklığa karşı dayanıklılık gösteriyor olsa da, meyvelerin kalitesinin artırılması adına gerektiğinde sulama işlemi yapılarak bitkinin strese girmemesi sağlanmalıdır. Sulama için uygun zaman; toprağın durumu, iklim koşulları, arazinin eğimi ve ağaçtaki meyve yükü dikkate alınarak belirlenir. Derin ve killi topraklarda yetiştirilen bitkiler daha seyrek sulamaya ihtiyaç duyarken kumlu topraklarda yetiştirilenlerin sık sulanması gerekir. Sıcaklıkların yüksek seyrettiği dönemlerde de meyve dökümünün artmasını önlemek için bitki susuz bırakılmamalıdır. Sulama işlemi çanak sulama, tava sulama, damla sulama veya yağmurlama sulama olacak şekilde farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir. 

Diğer meyve ağaçlarında olduğu gibi kayısı bitkisinin bakımları arasında budama işlemi yer alır. Bitkinin gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için dikim budaması, şekil budaması ve mahsul budaması gerçekleştirilir. Şekil budaması goble, değişik doruk dallı veya doruk dallı sistemine uygun yapılabilir. Budamaya ek olarak, bahçeden elde edilecek üründe kalitenin artırılması için ağaçta yer alan fazla meyve yükünün seyreltilmesi gerekir. Bunun için, çekirdeğin sertleştiği dönemde küçük olan meyveler ağaçtan koparılarak seyreltme yapılır ve ağacın üzerindeki meyveleri yeterli şekilde besleyebilmesi sağlanır. Kayısı ağaçlarının gelişim sürecinin sorunsuz tamamlanabilmesi için bakımları esnasında hastalık ve zararlılarla da uygun şekilde mücadele edilmesi gerekir.

 

Kayısı Hastalıkları Nelerdir ve Nasıl Mücadele Edilir?

Kayısı bahçelerinde ağaçların zayıf düşmesine sebep olan ve ekonomik açıdan üreticiyi zarara uğratan hastalıklar arasından öne çıkanlar şunlardır:

 

Yaprakdelen/Çil (Wilsonomyces carpophylus-Stigmina carpophila)

Kayısı hastalıkları arasından yaprakdelen/çil hastalığı, bitkide yaprak, meyve, tomurcuklar ve ağacın genç dalları üzerinde oluşan lekelerle belirti verir. İlerleyen süreçte bu lekelerin yerini delikler alır. Meyvede oluşan lekeler ise yüzeyin tamamını sıvayarak kaplar. Hastalık etmeni tomurcuk diplerinde kansere yol açar ve sürgün gözleri bundan etkilenerek zamanla kurur. Meyve kalitesinde düşüşlere yol açarak verimde %30 ile 60’lara varan düzeyde azalmaya neden olan yaprakdelen hastalığıyla etkili bir şekilde mücadele edebilmek için ürün etiketinde belirtilen dönemlerde toplamda 2 sefer olacak şekilde Champ Formula* ile ilaçlama yapılabilir.

*Önemli uyarı: Bitki koruma ürünlerini dikkatli kulllanınız. Kullanmadan önce mutlaka etiketi ve ürün bilgilerini okuyunuz.

 

Monilya (Sclerotinia laxa)

Fungal hastalıklardan biri olan monilya, kayısı yetiştiriciliğinde bahçelerde en yaygın görülen hastalıklar arasındadır ve bitkide çiçek, çiçek sapı, meyve ve sürgün gözlerinde zarara yol açar. İlk aşamada çiçeğin taç yaprakları üzerinde yağ lekesi olarak belirti vererek, ilerleyen süreçlerde dalların kurumasıyla sonuçlanır. Meyvelerde oluşan lekeler ise meyve etine doğru çürümeye neden olarak meyvenin suyunun çekilmesine ve mumyalaşarak dalda uzun süre asılı kalmasına neden olur. Kültürel önlemler arasında hastalık etmenlerinin bulunduğu dalların budanıp yakılması yer alırken, kimyasal mücadele için ise Folicur* kayısı ilacı kullanılabilir.

*Önemli uyarı: Bitki koruma ürünlerini dikkatli kulllanınız. Kullanmadan önce mutlaka etiketi ve ürün bilgilerini okuyunuz.

 

Kayısı Hasat ve Toplama Süreci Nasıl Olur?

Kayısı ağacındaki meyvelerin tümü aynı anda olgunluğa erişmediği için hasat kademeli olarak üç seferde gerçekleştirilir. İlk hasatta dıştaki olgunlaşmış meyveler toplanırken son hasata doğru daha içteki ürünler toplanır. Kayısı hasadı zamanı, ağaçtaki meyvelerin kabuk yüzey renklerinin değişmeye başlaması ve meyve etinin sarı rengini almasıyla belirlenir. Erken yapılan hasat sonucunda meyvede renk ve aroma yönünden yetersizlik görülür, hasadın gecikmesi ise ürünün bekleme süresini kısaltarak nakliye esnasında dayanıksızlığa yol açar. Sofralık ve konservelik olarak yetiştirilen kayısılar sert olgunluğa ulaştığında, kurutmalık olanlar tam olgunluğa eriştiğinde, yakın yerlere nakledilecek olanlar ise iki olgunluk noktası arasında toplanmaya uygundur.

 

Faydalanılan Kaynaklar:

-          Tarım ve Orman Bakanlığı

-          Isparta İl Tarım ve Orman Müdürlüğü

-          Silifke Ziraat Odası

-          Tarım Kütüphanesi

-          Ankara İl Tarım ve Orman Müdürlüğü

 

The browser compatibility override message